OECD’nin son dünya ekonomisi raporunda, Amerikan ekonomisinin önümüzdeki altı ayda büyüme çizgisini sürdüreceği belirtiliyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) son dünya ekonomisi raporunda, Amerikan ekonomisinin önümüzdeki altı ayda büyüme çizgisini sürdüreceği belirtiliyor. Ünlü Aspen Enstitüsü de bu tahmini paylaşıyor. Aspen Enstitüsü toz pembe bir tablo çizmiş: Ekonomik büyüme, istihdam artışı, refah düzeyinin yükselmesi ve dengeli dış ticaret bilançosu. Bütün bunların güç kaynağı da klasik sanayi sektörü. Araştırmayı hazırlayan Tom Duesterberg bu verilere hangi faktörleri baz aldıklarını şöyle açıklıyor: “Hesaplarımıza, imalat sanayinin Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) payının yüzde 15’e ulaşacağını ve daha önceki üç büyük resesyonda, yani internet, 11 Eylül ve küresel ekonomi krizi sırasında hangi oranda seyrettiğini baz aldık.”
İmalat sanayinde istihdam artacak
Amerikan sanayi sektörünün GSYH içindeki payı yüzde 12’yi buluyor. Aspen Enstitüsü’nün araştırmasında 2025 yılına kadar beklenen gelişmeye ışık tutuluyor. Olağanüstü gelişmeler olmaz ve bugünkü ekonomik gelişme sürerse imalat sanayinde çalışanların sayısı 3 milyon 700 bin artacak. Sınai üretimin 1,5 trilyon dolarlık katma değer yaratacağı ve bunun milli gelirle ticaret bilançosuna da yansıyacağı ve 2024 yılında ABD’nin dış ticaret açığı vermeyeceği tahmin ediliyor. Buna paralel olarak kamu sektörüyle hizmetler sektörünün GSYH içindeki payı küçülecek ve bu sektörlerin büyüme hızı kesilecek. Tom Duesterberg imalat sanayindeki canlanmaya katkıda bulunacak faktörleri şöyle sıralıyor: “Öncelikle doğal gaz arzına bağlı olarak elektrik maliyeti düşecek. İhracatta, kimya, çelik ve metal endüstrileri gibi enerji yoğun branşlar başı çektiğinden ucuzlayan enerji Amerikan sanayinin dış rekabet gücünü arttıracak. Bunun için aynı zamanda yasaların ve bürokrasinin basitleştirilmesi, yüksek sermaye gerektiren sanayi branşlarına vergi kolaylığı sağlanması ve uluslararası standartların uyumlaştırılması da gerekiyor.”
Amerikan sanayi sektörünün GSYH içindeki payı yüzde 12’yi buluyor.
Uzmanlar Washington yönetimine Asya ülkeleri ve Avrupa Birliği ile başlatılan serbest ticaret görüşmelerinin en kısa zamanda tamamlanmasını ve yurtiçindeki doğalgaz ve ham petrol üretiminin arttırılmasını tavsiye ediyor. Altyapıda ise elektrik nakil şebekesinin, rüzgâr ve güneş enerjisini de değerlendirecek şekilde yenilenip genişletilmesi, mesleki eğitimin teşviki, kuralların azaltılması, kurumlar vergisinin OECD ortalamasına indirilmesi ve kamu araştırma harcamalarının arttırılması yer alıyor.
Bison Gear & Engineering şirketinin genel müdürü Ron Bullock, bu önerilerin yeni olmadığını ve asıl zorluğun uygulamada çıktığını söylüyor.Bullock, “Kanun koyucuyu, ekonomik durumu düzeltecek bu mantıklı tedbirleri uygulamaya ikna etmek kolay olmayacak” diyor.
“Sanayi söktörünün imaj problemi var”
Amerikalı işadamı Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerin çatışma ortamından sıyrılıp durumu düzeltecek müştereklerde buluşmalarının kolay olmayacağını hatırlatıyor. 1980’lli yıllarda Ronald Reagan, Demokrat Kongre üyelerini ikna ederek vergi reformunu başarmış ve bu sayede Amerikan ekonomisi on yıl süren bir büyüme sürecine girmişti.
Sanayi sektörünün imaj sorunu mu var?
Çıraklık eğitiminde Almanya’yı örnek alıp öncelikle modern teknolojiler için uzman yetiştirmek zorunda olduklarını, ancak son yıllarda teknik eğitimin gözden düştüğünü belirten Amerikan İmalatçılar Birliği’nin baş iktisatçısı Chad Moutray, sanayi sektörünün imaj problemi olduğu görüşünde. Eskiden acemilere göre ve kirli bir meslek olarak görülen sanayinin artık modern teknolojilere dayandığını ve uzman eleman gerektirdiğini belirten Moutray sanayide çağ atlanmasının bu sektöre ilgiyi de arttırdığını belirtiyor:“Başkan Obama bunu idrak etti. Ama Washington’daki politikacıların çoğu ve akademisyenler halâ uyuyor. Aspen Enstitüsü’nün araştırması arzulanan sonuca varma arayışında iş dünyasının ve yönetimin neler yapılabileceğini tartışması için önemli bir fırsattır.”
Amerikalı iktisatçı, tahminlerin doğru çıkması için sadece serbest ticaret anlaşmalarının yeterli olmayacağını ve küresel ekonominin de canlanıp Amerikan mallarına talep yaratılması gerektiğini sözlerine ekliyor.
© Deutsche Welle Türkçe
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder