Uzmanlara göre borsada işlem yapan ekonomistler kararlarını önceki tecrübelerine göre değil hislerine göre veriyor
Borsada alım satım yapan başarılı bir traderın bir sonraki hamlesini belirleyen daha önceki veriler ışığında yaptığı analizler mi yoksa kendi hisleri midir?
Bu, ekonomide davranış bilimleri üzerine araştırmalar yapan birçok kişi ve otoritenin yıllardır cevabını aradığı bir soru. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü (Caltech) uzmanları, borsacıların işlem yaparken beyinlerinin durumunu inceledi ve sürpriz bir sonuçla karşılaşıldı: Bu kişiler ne kadar rasyonel olursa olsun genellikle hislerine güveniyor.
Nörobilimciler, MR taramalarına bakarak beynin hangi parçasının hangi aktiviteye yanıt verdiğini belirleyebiliyor. Bunun için teste tâbi tutulan kişiden önlerine koyulan işlemle ilgili sorunları çözmesi bekleniyor. Beklenenin aksine beynin matematiksel bölümleri değil, psikologların “Zihin Kuramı”na konu olan kısımları harekete geçiyor.
Zihin Kuramı’nın kapsamında inanç ve niyet gibi zihinsel durumları kendisiyle ve başkalarıyla ilişkilendirme ve başkalarının farklı isteklerini anlama becerisi yer alıyor. Yani, kişi diğer insanların da ne yaptığını okuyabiliyor.
New York merkezli araştırma kuruluşu ReThink Group kurucusu Denise Shull’a göre bu kuramı, “diğer insanların ne düşündüğü ve hissettiği ile ne yapmaya meyilli oldukları hakkındaki bakış açısı” diyerek tanımlıyor.
“Zihin Kuramı farkında olunmadan her gün kullanılıyor” diyen Shull, “Önünüzde yürüyen bir adamın sağa döneceğini hissettiğinizde kendinizi sola alırsınız” örneğini vererek traderların da başkalarının vereceği teklifler karşısında bu hissiyatla aldıklarını söylüyor.
BORSACININ BEYNİNİ İNCELEYEN TEST
Caltech’in Journal of Finance’te 2010’da yayınlanan “Traderların Sezgisini Gözlemlemek” (“Exploring the Nature of ‘Trader Intuition’) adlı raporu için borsacılardan kendileri için tasarlanmış bir piyasada işlem yapmaları istendi. Ekonomistler, fiyatları 50 sentte sabitlenen iki hisse üzerinde çalıştı. Borsacıların çalışılan bazı seansların getirileri hakkında en ufak bir fikri olmazken, bazı seanslarda bu kişilere ipuçları verildi. Seanslar kameralara kaydedildi ve bazı durumlarda bu kayıtlar seyrettirilerek borsacıların sonraki fiyatın ne olacağı hakkında tahminler yürütmesine imkân sağlandı.
İpuçlarının verildiği seanslarda hisselerin fiyat hareketlerini de inceleyen uzmanlar, borsacıların beyinlerinin Zihin Kuramı’na konu olan bölümlerinin daha etkin çalıştığı sonucuna vardı.
Caltech’in vardığı ilginç sonuçlardan biri de hiçbir ipucu verilmeyen borsacıların yeni edindikleri bilgilerle hareket ettiklerinde bunun fiyatlara çok hızlı yansıdığı.
Denise Shull’a göre risk değerlendirmesi, bilgi birikiminden doğan duygusal rekabetin bir parçası. Kişi, bir yandan duygusal farkındalıkla belli bir kararı vermemesi gerektiğini bilirken, diğer yandan insanları okuma ve fiyat tahmini yapma becerisini kullanabiliyor. Shull, bu yeteneğin eğitilebileceğini söylüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder